Sultan Murat Camii-Üsküp
Sultan II. Murat (1421-1451) Camii, Üsküp’ün etrafa en hakim yerlerinden birinde bulunmaktadır. Kentin eski kesiminde bulunan bir tepecik üzerine kurulmuştur. Bu cami, Üsküp’te inşa edilen ilk camiler arasında yer almaktadır. 1436 yılında yapılmıştır ve günümüze ulaşabilen camilerin en eskisidir. Zamanında Sultan Murat Camiinin yanı başında, medrese ve imaret de inşa edilmiştir. Bu mimari eserler, Üsküp’te bulunan bu tür yapıların en tanınmışları arasında sayılmıştır. Cami etrafında inşa edilen ve külliyeyi oluşturan binalardan günümüze caminin yanı sıra medresenin sadece kalıntıları, bir de sınırları içinde iki türbenin bulunduğu cami mezarlığı kalmıştır. Bu türbelerden biri Beyhan Sultan Türbesi, diğeri de Dağıstanlı Ali Paşa Aile Mezarlığıdır. Muhafaza edilmemiş olan imaretin medrese yanında yer aldığı tahmin edilmektedir. Sultan Murat Camiinin kuzeye bakan tarafında, cami avlusunun içinde bulunan ve cami külliyesine dahil olan Üsküp Saat Kulesi yer almaktadır.
Hem görkemli ve bulunduğu çok güzel yer bakımından, hem de kapsadığı bütün yapıların mimari şekilleri arasında mevcut ahenk ile, Sultan Murat Camii külliyesinin tamamı, estetik açıdan da özel bir doyum kaynağıdır. Sultan Murat Camii, hükümdar ya da sultan camisi anlamına gelen “Hünkar camii” olarak bilinmektedir. Bu cami, “Cami ati” ya da “Eski cami” adıyla da anılır. Saat Kulesi’ne olan yakınlığı yüzünden ise Üsküp halkı camiye “Saat Camisi” demiştir. Camiye verilen bu ad, günümüzde de sıkça kullanılmaktadır. Sultan Murat Camiinin eski görünüşünün nasıl olduğuna dair herhangi bir bilgiye sahip değiliz.
Bu caminin Sultan II. Murat’ın biri Bursa’da bulunan ve Muradiye adı verilen, diğeri ise Edirne’de bulunan ve “Üç şerefeli cami” olarak bilinen diğer iki caminin de inşa edildiği dönemde yapıldığı göz önünde bulundurulacak olursa, Üsküp’teki caminin de yüksek mimari ve sanatsal niteliklere sahip olduğunu tahmin edebilir. Belki de Rumelide bulunan en güzel camilerden biri olduğu söylenebilir. Yapının boyutlarının büyüklüğü, inşaat tarzı, harikulade taş süsleme kalıntıları ve diğer unsurlar bunu en iyi şekilde kanıtlamaktadır. Bugünkü görünümü, daha ziyade XVIII. Yüzyılın başlarında gerçekleştirilen onarımdan sonra almıştır. Böyle olmakla birlikte, Sultan Murat Camiinin ilk inşa edildiğinde kubbeli bir yapı olduğunu düşünmekteyiz.
Sultan Murat Camiinin iç mekanı iki sıra halinde üçer ayak ile üç bölüme ayrılmıştır. Caminin son cemaat yerinin ön yüzü açıktır. Başlıkları çok güzel taştan yapılmış dört direk üzerinde durmaktadır. Ortadaki direklerin başlıkları sarkıt süslemelerle bezenmiştir. Yanlarda bulunan diğer iki başlık da süslemeleriyle, yani süslemelerin yapılış tarzıyla benzeri ender görülen örneklerdendir. Sultan Murat Camiinin minaresi kaliteli kesme taştan inşa edilmiştir. Şerefesinin alt yanında ise sarkıt süslemeler bulunmaktadır. Minareye revaktan girilmemektedir. Şerefeye, taştan yapılmış basamaklarla çıkılmaktadır. Basamakların sayısı 114’tür. Yapımında kullanılan malzeme, yani rengi ve kalitesi farklı taş ve tuğla, caminin son derece göz alıcı olmasını sağlamaktadır. Camideki mevcut resim süslemeler, Sultan Reşat’ın Üsküp’e gelmesi ve bu camide kılınan namaza katılması, dolayısıyla yapılan onarımın gerçekleştirildiği, geçen yüzyılın başlangıç döneminden kalmadır.